KASILMALAR VE DURDURMANIN YOLLARI10 mart 2007 toplantımızdaki tespitler
Çoğumuzun bildiği gibi Spastik engelli insanların yaşamlarını zorlaştırma bakımından birinci derecede önceliği Kasılmalar, yani başka bir deyişle istemsiz hareketler alır, spastik insanların hayatlarını bu derece zorlaştıran ve hatta bazı durumlarda çekilmez hale getiren kasılmaların aslında insan hayatındaki birkaç müdahaleyle hayatı zorlaştıran etkileri azaltılabilir hatta bu etkiler tamamen giderilebilir, 10 mart 2007 tarihli sanal spastikler birliği haftalık olağan toplantısında, spastik engelli üyelerimiz bu konuyu tartışmış, kasılmalar ve kasılmaları engelleme Yolları bakımından çok çarpıcı sonuçlar elde edilmiştir, bu sonuçları sitemize ve birliğimize ilgi duyan tüm insanlarla paylaşmak istiyoruz;
Sonuç: 1. bildik tıbbi müdahalelerin (ilaç tedavisi, fizyoterapi, cerrahi müdahaleler) yanı sıra erken çocukluk döneminden başlayarak spastik engelli insanın yaşayabileceği her türlü zorluğa göğüs germeyi ve bu zorluğu sorun olmaktan çıkarıp hayatın bir parçası ve hatta bir eğlence olarak görmeyi öğrenmesi, özgüvenini kazanması, psikolojik gelişimin bu engele göre hazırlanması, bu engelin tedavisinde, kasılmaların zorluklarının minimuma indirilmesinde en büyük silahlardan biridir;
Sonuç: 2. bu nedenle öncelikle erken çocukluk ve ergenlik döneminde ailelere büyük görevler düşmektedir, bu görevlerden başlıcası ailenin, spastik engelli çocuğun tüm istemsiz hareketlerinin çocuğun isteği dışında gerçekleştiğinin kesin olarak idrakine varması ve istemsiz hareketler olduğunda çocuğa kızmak yada üzülmek yerine hoşgörü ile gülümseyerek yaklaşmak, bu hareketler karşısında şakalar yapmaktır, böylelikle çocuk daha erken yaşlarda bu durumun fazla önemsenecek bir durum değil, tam aksine gayet doğal bir durum olduğunu, hatta buna kızmaktan çok gülünmesi gerektiğini, bilinçaltına yerleştirir ve bu bilinçaltını kazanan engelli insan ileriki yaşamı ve tedavisi bakımından hiç şüphesiz büyük bir aşama kaydetmiş olur
Sonuç: 3 bilindiği gibi insan kişiliği ve özgüvenin temelleri de erken çocukluk dönemlerinde atılır, ve istemsiz hareketleri tetikleyen birinci etken engelli kişinin özgüven eksikliğidir, bu nedenle spastik engelli çocuğun ailesinin bilmesi gereken bir diğer unsur ise çocuğa özgüven aşılaması ve aşırı koruyucu bir tutum yerine destekleyici bir tutum izlemesi gerektiği, çocuk birşey yapmak istediğinde onu yapma, kendini yorma, sen yapamazsın gibi sözlerle engellemek yerine, mümkün olduğunca geri planda kalarak çocuğu izlemek ve başardığını düşündüğü anda ise çocuğu yüreklendirecek ilgiyi göstermek, başaramadığını düşündüğü anda, üzülme gelecek defa daha iyisini yaparsın gibi çocuğu teşvik edici sözler söylemektir, bu kişideki özgüvenin temelini atan ve istemsiz hareketlerin tedavisinde yardımcı olan en büyük etkendir
Sonuç: 4. spastik engelli insanların zihinsel yönden diğer insanlardan hiçbir farkları yoktur bu nedenle sosyal yaşamda ve iş yaşamında mümkün olduğunca aktif olmaları gerekmektedir, kendilerini her yönden kanıtlamaları ve beyinlerinin sürekli bir şeylerle meşgul olması hareket sistemini olumlu yönde etkileyen çok önemli faktörlerden biridir
Sonuç: 5. sevgi her canlı için olduğu gibi spastik engelli insanlar içinde çok büyük önem taşır ve hareket sistemini düzenleyici bir etkisi olduğu bilinen bir gerçektir, ayrıca aşk duygusu, doğal kadın erkek ilişkilerinde beynin salgıladığı bazı hormonlar ve bazı içgüdülerin, beynin hareket sinyallerini büyük ölçüde düzenlediği bir gerçektir
Sonuç: 6. ayrıca spastik engelli insanlarda ani heyecan, korku, üzüntü gibi çeşitli nedenlerden dolayı ani kasılmalar ve hareket zorlukları görülebilir, bu ani kasılmaları yok etmenin en etkili yöntemlerinin başında kasılmanın başladığı anda derin nefesler alıp vermek gelir, bu derin nefesler sonrası kasılmaların büyük ölçüde normale döndüğü görülecektir
10 mart 2007 cumartesi günkü olağan toplantımızda varılan sonuçlara göre yukarıdaki yazılanlar uygulandığında istemsiz hareketlerin büyük ölçüde azaldığı ve spastik insanların yaşam standartlarının büyük ölçüde yükseldiği görülmektedir,
SAYGILARIMLA.
SANAL SPASTİKLER BİRLİĞİ KURUCU ÜYELERİNDEN
ERGÜL DAĞCI